Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, 2025 yılı Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçe görüşmeleri sırasında söz alan Burhanettin Bulut, İletişim Başkanlığı’nın devlet kaynaklarıyla "sarayın propaganda aracı" haline geldiğini söyledi. Bulut, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye’nin marka değerini yükseltmek amacıyla kurulan İletişim Başkanlığı, bugün itibarı bırakın, basın özgürlüğüne ve demokrasiye adeta itibar suikastı yapan bir kurum haline dönüştü. Bu kurum, saraya hizmet eden ve gazetecileri infaz aracı olarak kullanılan bir yapıya evrildi. Üstelik bunu devlet imkanlarıyla yapıyor. Eğer bu iş Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bir parçası olarak yapılsaydı anlaşılabilirdi. Ancak devletin kaynaklarıyla bu faaliyetlerin yürütülmesi kabul edilemez."

Türkiye’de medya kuruluşları ve gazetecilerin, iktidar karşıtı yayınlar nedeniyle baskı altında olduğunu vurgulayan Bulut, şunları kaydetti:

"Son bir yılda 40’a yakın gazeteci hakkında soruşturma açıldı, 10 gazeteci gözaltına alındı, 4 gazeteci tutuklandı. Gazetecilere yönelik 102 dava devam ediyor ve toplamda 47 yılın üzerinde hapis cezası verildi. Bu tablo, basın özgürlüğü ve ifade hürriyetine yönelik ciddi bir tehdidi gözler önüne seriyor. İktidarı eleştirenlere aba altından sopa gösteriliyor. Dezenformasyon Yasası, yalan haberleri engellemek için çıkarıldı ama bizzat Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, dezenformasyon yayan bir yapıya dönüştü."

Bulut, kamu kaynaklarıyla finanse edilen TRT’nin, tarafsız yayıncılık ilkesini ihlal ettiğini öne sürdü. CHP’li vekil, “TRT, muhalefete kör bir yapıya dönüştü. Belediye başkanlarımızın hizmetlerini ve genel başkanımızın faaliyetlerini yayınlamadığı gibi sürekli kötüleyen ve kara propaganda yapan bir kurum haline geldi. TRT şu anda A Haber’den farklı değil” dedi.

Bulut, seçim dönemindeki yayın sürelerine de dikkat çekerek şu verileri paylaştı:

"1 Ocak-21 Şubat 2023 tarihleri arasında TRT’de AK Parti ve Cumhurbaşkanı’na 1.945 dakika yayın süresi ayrılırken, muhalefete yalnızca 25 dakika yer verilmiştir. Bu, kamu kaynaklarının tek bir parti lehine nasıl kullanıldığını gözler önüne seriyor."

Burhanettin Bulut, konuşmasını, Türkiye’de basın özgürlüğü, ifade hürriyeti ve adaletin sağlanması için mücadele etmeye devam edeceklerini vurgulayarak sonlandırdı. Bulut’un açıklamaları, Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeler sırasında tartışmalara yol açtı.

Kaynak : PHA